ERDOĞAN EVİ
Urla/İzmir ︎ 2014 ︎ İnşaat alanı: 200 m2 ︎Arazi alanı: 285 m2 ︎ Konut ︎ Azize Andıç, Nevzat Sayın, Serhat Akbay
Büyükşehir yasası ile köyler kentin mahalleri haline geldiği için burada yapılacak yapılar da kentsel imar koşullarına bağlı kılındı. Oysa köy hem mekânsal hem de sosyal anlamda kentsel olandan tamamen farklı bir yer. Zamanın bile başka türlü aktığı köylere mahalleymiş gibi bakmak yanlış. Köylerin kalmaması köylülüğün kalmaması demek. Köylülüğün kalmaması ise tarım topraklarının, tarımın, hayvancılığın, ekip dikmenin ve dünyanın döngüsünü derinden bilen bir hayatın kalmaması demek. Köylüler doğaya bağlı yaşamlarıyla sabırlı, kanaatkar ve aç gözlü olmayan bir insan türü ve bu tür yok oluyor...
Bu deneme, köyde yepyeni bir şey yapmak yerine, eski yapıyı olabildiğince koruyup, geliştirilmiş geleneksel yöntemlerle yeni hayatına hazırlama çabası olarak değerlendirilebilir. Bütün işlevleri ve aralarındaki ilişkileri gözeterek açık, kapalı mekânsal kararları bu ilişkiler üzerinden ele almaya çalıştık ve bütün projeyi ev sahiplerinin katılımıyla çözümledik. Giderek nüfusu azalan ve fiziksel anlamda çok olumlu ama sosyal anlamda çok elverişsiz koşullara sahip olan köylerin canlandırılması için basit bir önerinin ilk örneği olarak bu evi AR–GE olarak kullandığımızı söyleyebiliriz.
Her köy evine bir iki oda eklesek ve bu odalar otel standardında olsa başka bir turizm seçeneği olabilir mi diye bir soruyla başladık ve bu evde üç odayı bu şekilde inşa ettik. Kırsal kesimin kendi koşullarını iyileştirerek gelişmesi ve yaşanabilir yerler olmasını hem buraya gelenler hem burada olanlar açısından önemsiyoruz.