İSTANBUL BİLGİ ÜNİVERSİTESİ MİMARLIK FAKÜLTELERİ
Eyüp/İstanbul ︎ 2007 ︎ İnşaat alanı: 7.720 m2 ︎ Arazi alanı: 118.000 m2 ︎ Eğitim ︎ Gaye Keskin Erol, Lale Ceylan, Mehmet Hakan Akaydın, Nevzat Sayın, Selin Babayiğit, Sibel Özdoğan

Bugün İstanbul Bilgi Üniversitesi Santral Kampüsü'nde yer alan 4 ve 6 no’lu kazan daireleri, 1914 yılında inşa edilmiştir. 1983 yılında işlevsiz kalıp terk edilen Silahtarağa Elektrik Santrali'nin yapılarıyla birlikte diğer dönem yapıları hakkında endüstri mirası ve özel yapılar olduklarından koruma kararı bulunmaktadır. 2004 yılında İstanbul Bilgi Üniversitesi'nin bu alanı uzun süreli kullanma hakkını almasından bu yana, NSMH olarak hem bu yapıların korunması ve ayakta kalması hem de yeniden işlevlendirilmesi konusunda birçok çalışma yaptık. Fakat yerleşke içindeki diğer yapıların öncelikli yapımının ardından 2013 yılına kadar iki kazan dairesinde onaylı söküm ve güçlendirme dışında herhangi bir uygulama yapılmadı.


4 ve 6 no’lu kazan dairelerinin her ikisinde de, ayakta kalabilmiş ve hakkında koruma kararı olan birer eski kazan bulunuyor. Bu kazanlar özel işlemlerden geçirildi ve özgün halleriyle yerlerinde korundu. Kazanların bu yapıların asıl sahibi olduklarını akılda tutarak mekâna katkılarını önemli bir veri olarak kabul ettik.


Mimarlık Fakültesi'nin atölyeleri, sergi ve jüri mekânları yapıdaki açıklık ilkesini destekleyecek şekilde ele alındı. Üniversitenin başta kabul edilen öğrenci sayısını artırması birçok konuda sorun çıkarsa da beş farklı seviyede birbiriyle ilişkili stüdyolar oluşturularak başta hedeflenen şeffaflık sağlanmaya çalışıldı. Lisans stüdyoları, maket atölyesi ve sergi alanı 4 no’lu binada; kütüphanenin büyük kısmı ile jüri alanı, yüksek lisans stüdyoları, ortak stüdyolar ve öğretim üyelerinin odaları ise 6 no’lu binada yerini aldı.


Yapısal olarak yalnızca kazanları korumak için ince bir zarf halinde yapılmış mevcut yapı kabuğu, yapılar yeniden işlevlendirilirken uygun yapı fiziği şartlarını sağlaması için yeniden ele alındı. Mevcut dış cephenin arkasında cephe açıklıklarına ve yeni oluşturulan döşemlere uygun, yeni ve konfor şartlarını sağlayan bir duvar–doğrama sistemi getirildi.


            2006 yılında yapılan güçlendirmeler doğrultusunda uygulanan çelik strüktürün imkânları dahilinde açık mekân kurgusunu destekleyen galeri boşlukları ile zenginleşen iç mekânlar, mevcut yapının ruhunu yakalamaya yardımcı oldu.







İki yapı, zemin kattaki ortak mekânlarla birbirine bağlandı ve bu şekilde çalışmaya başladı. Ancak bir üst durum olarak yapıların daha fazla noktadan birbirine bağlanmasına imkân verecek konferans salonu ve geçit işleviyle üçüncü bir “ara yapı” tasarlandı ancak henüz inşa edilmedi.
            Sonuç olarak 4 ve 6 no’lu yapıların dönüştürme süreci, geçmişte yapılanlara saygılı fakat kendi varlığını da hissettiren bir mimarlık anlayışı ile tamamlanmış oldu.